1948’de doğdu, asıl mesleği olan avukatlıkta önemli başarılara imza attı. 80 döneminde gönüllü olarak ülkücü davaya inanan ve idamla yargılanan gençlerin gönüllü avukatlığına üstlenerek işindeki başarısının yanı sıra örnek bir insan olduğunu da tescilledi. Yeri geldiğinde yürüyerek, yeri geldiğinde araçla Manisa’nın Yuntdağı dahil adım atmadığı sokağı ve caddesi kalmadı. Bu nedenle tüm Manisalılar ağabeyliğe yakıştırdı. Duruşuyla, konuşmasıyla, sözde değil özde adam gibi adam profili olma başarısını gösterdi. 45 yıldır sürdürdüğü ve yaşamını adadığı siyasi mücadelesinden bir adım dahi taviz vermedi. En büyük özelliği hangi ortamda olursa olsun doğru ne ise onun hep savunucusu oldu. Tipik siyasetçilerde az, onda ise çok bulunan bir meziyet olan dobralık ve sözünü esirgememe temelinden asla vazgeçmedi. Çünkü o kişinin adı Bülent Arınç’tı ve ebedi hayata kadar Manisalıların Bülent Abi’si, Türkiye’nin ise çok yakından tanıdığı örnek siyasetçi Bülent Arınç olarak kalacaktı. Fani olan bu dünyadan ebedi hayata uğurlandığında arkasından gök kubbede hoş bir seda bırakmak istiyordu. Ona yakışan da buydu.
Evet yazımın başlangıcında Dilimin döndüğünce, fikrimin erdiğince, kalemimim ise yazdığınca özellikle Manisalıların çok yakından tanıdıkları Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan bahsetmeye çalıştım. Tanıtımda sürç-i lisan eylediysek şimdiden affola…
Siyasette istikrar çok önemlidir. İstikrar ise bir yandan başarı, oy getirirken her geçen an yükselen oyların toplamı da iktidar partisi, hükümet kurma yetkisi getirir. Şayet bunda da iktidar partisinin olması gerektiği şekilde büyük bir aile olmayı başarırsanız, bu başarıyı hazmedemeyen çevreler ise en ufak fırsatta o büyük ailenin dağılmasını beklerler. Halbu ki nasıl aile bireyleri arasında, abi kardeş arasında bazen nüans farklılıkları olabiliyorsa bu büyük aile pozisyonunda olan iktidar partilerinde de bu tür nüans farklılıklarının olması gayet doğaldır. Hatta bu farklılıklar olmazsa kötüdür, bence çünkü farklılıklar olacak ki hakikat bulunsun. Çünkü farklılıklar zenginlik getirir, ortak noktada buluşulduğunda istikrar getirir. İşte 12 yıldır Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa 3 dönem iktidar partisi olma başarısını yakalamış olan AK Partinin başarısı bu zenginlikten kaynaklanmaktadır.
İşte bu başarıyı hazmedemeyen rant kesimleri boş havanda su dövmeye devam ederler. Toplumun en dinamik kemsi olan gençler üzerinde Türkiye’yi lider ülke olma yolundan alıkoymak için emperyalist güçlerin de desteğiyle akla gelmedik birçok yolu denerler. Bu yollardan birisi ise gençleri harekete geçirmektir. Özellikle dikkat ettim ve daha çok gençlerin yazıştıkları sosyal paylaşım sitelerine, bloglarda bir tarama yaptım. Kim var diye sorulduğunda cesur bir şekilde arkasına bile bakmadan ‘Ben varım’ diyecek yürekli gençlerimiz olduğu gibi, siyaset anatomisi, güçler dengesi, siyaset teorisi, siyasal diyalektik gibi kavramların ne olduğunu bile tarif edemeyecek, batı hayranlığıyla o köşe benim, bu köşe senin edasıyla her şeyi ben bilirim havasında olan gençlerinde olduğunu ne yazık ki üzülerek gördüm. Kendini ilerici olarak gören bu gençlerin Bülent Arınç gibi birine 'sus artık' diye tempo tutmasında ben hiçbir 'ilericilik' göremiyorum. Bunları okudukça, şöyle bağırmak geliyor içimden: ‘Susturma, susturdukça sıra sana gelecek!”
Bir zamanlar küfür, kıyamet giden birileri bugünlerde Bülent Arınç’ı yere göğe sığdıramıyor. Neden? Çünkü onun bu çıkışı, onların siyaset zeminine çok uygun ve onların bu kavgacı siyasi üslupları açısından son derece kullanışlı bir zeminin taşlarını döşüyor, bu durumda o çevreden Arınç’a bir dönem akla gelmedik, son derece haksız hakaretler gelirken bir anda Arınç’ın sözleriyle birlikte 360 derece bir dönüş gerçekleştirilerek “haysiyetli”, “yürekli”, “delikanlı” tavrına övgüler düzülebiliyor. Evet Bülent Arınç haysiyetlidir, yüreklidir, delikanlıdır ama günün adamı değildir ve hiçbir zaman günü kurtarma adına siyaset yapmaz. O bir günlük, bir haftalık yiğit siyasetçi değil 45 yılını siyasete ayırmış, kendisinden bir an olsun taviz vermemiş yiğit bir siyasetçidir. Adam gibi adamdır.
.
Bülent Arınç’ın son konuşmalarından sonra gazetelere ve internet haber siteleri sanki flaş bir haber yakalamışcasına; “Bülent Arınç siyaseti bırakıyor” manşetleri atıldı. Biraz mantık yürüten ve tarafsız gözle bakmayı başaran 19 yaşında ki bir gencimiz dahi bu başlıkları, haberleri görünce bence gö…. Gülmesi gerekir. Çünkü Arınç, AK Partinin tüzüğünü hatırlatarak bundan aylar önce üçüncü dönemi olduğunu ve bu dönem sonunda siyaseti bırakacağını beyan etmişti. Bu haberi manşetlerine taşıyan arkadaşlar ya o zaman uyuyorlardı ya da şu an bu haberi gündeme taşımak işlerine, menfaatlerine geldi. Halbu ki Arınç’ın konuşmasında ki kısım sadece o cümlelerden ibaret değildi. O konu dışında Türkiye’yi yakından ilgilendirecek çok daha önemli gündem maddeleri vardı.
Her şeyden önce Şüphe yok ki Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ülkesine ve milletine sayılamayacak kadar çok faydalı güzel hizmetlerde bulunmuştur. Bülent Arınç’ı Türk siyasetine kattığı artı değerler, Türkçe okulları için bahsettiği övgüler, ve biribirinden önemli hizmetleriyle Arınç 24. Hükümeti döneminin sonunda siyaseti bıraktığında sürekli Arınç ismi ve hizmetleri hiçbir zaman unutulmayacaktır.
Kim ve hangi gruplar Arınç üzerinden senaryolar üreterek AK Partide oluşmasını hayal ettikleri çatlak olur mu hesapları yaparlarsa yapsınlar, emin olduğum bir şey var ki bu senaryoları ve hayallerinde ki hevesleri kursaklarında kalacaktır. Buna ne Türkiye’nin büyük bir değeri Manisalıların abisi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç müsaade eder, ne de Davos Fatihi sadece Türkiye’nin değil Dünya’nın da büyük liderlerinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan müsaade eder. Arınç ve Erdoğan her zaman olduğu gibi el ele, yürek yüreğe kendilerinden asla ödün vermeden diklenmeden dimdik duracaklar ve lider ülke Türkiye’nin temellerini atmaya devam edeceklerdir
ARINÇ TÜRK SİYASETİNİN ‘İDOL’ÜDÜR
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Palmiye yayınları olarak yazılarınızı makalelerinizi, denemelerinizi, romanlarınızı, hikayelerinizi, öykülerinizi, şiirlerinizi ve diğer tüm dokümanlarınızı destekli yayıncılık kapsamında kitaba dönüştürelim. SİZ YAZIN BİZ BASALIM YAYINLAYALIM.
Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
İletişim bilgilerimiz:
Adres: Atatürk Cad.Gül Sok. No:13/8
GÖRÜKLE/ NİLÜFER/ BURSA
www.palmiyeyayinlari.com
[email protected]
https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari
Tel: 0555 2915061-0539 3602045