Makale:
Yazdır Facebook'ta Paylaş
Son bir yıl içinde ülkemiz üzerine oynanan oyunların arka planını incelediğimizde, hep Türkiye'nin gelişimini ve büyümesini istemeyen ve engel olmaya çalışan güçlerin olduğunu görürsünüz. Ne zaman ki Türkiye tarihsel rolünü tekrar hatırlayıp, gücünün farkına vardığında mutlaka karşısına engeller çıkmaya başladığını görürsünüz.

11 yıllık iktidarı boyunca AK Parti bölgesinde ve dünyada Türkiye’yi istikrarlı bir ülke konumuna taşımış, bu pozisyon değişikliği ülkenin küresel ekonomide itibarını artırmış, faizler ile enflasyonun düşmesine önemli katkı sağlamıştır.

17 Aralık Operasyonunu değerlendirmeden evvel, müsebbipleri Türkiye’ye operasyon yapmaya iten temel nedenlerin başında önceki dönemlerde yüksek faiz gelirine alışmış finans sektörünün AK Parti dönemindeki kaybı gelmektedir.

Eskiden olduğu gibi İMF den borç almaya devam eder ve IMF kapısında el açarsanız sizden iyisi yoktur. Ama 23.5 milyar dolarlık borcunuzu öder ve 5 milyar dolar borç verir duruma gelirseniz bu birilerinin hoşuna gitmeyecektir.

İsrail’i dünyanın jandarması olarak kabul eder, yaptığı zulümlere ses çıkarmazsanız sizden iyisi yoktur. Ama onlara kafa tutar ve "one Minut" diyerek tepkinizi tüm dünyanın gözü önünde gösterirseniz, üstüne üstlük yaptıkları için sizden özür diletirseniz işte o zaman önünüzü kesmeye çalışanlar olacaktır.

Dünyadaki 170 ülke hakkında 3-5 ülkenin karar vermesine ses çıkarmaz ve kuzu kuzu oturursanız, etken değil edilgen bir ülke olursanız size kimse karışmaz, adınız bile duyulmaz. Ama "Dünya 5 ten büyüktür" diyerek haksızlığa başkaldırırsanız, gücü ve sözü ellerinde bulunduranlar bundan rahatsız olacaktır.

Mısır'da darbeci Sisi'nin yaptıklarına ses çıkarmaz, milletin üzerine kurşun yağdırmasına göz yumarsanız siz cici devlet olursunuz. Ama halkın oyları ile iktidara gelen Mursi'ye destek verirseniz birilerinin nasırına basmış ve rahatsız etmiş olursunuz.

Suriye'de halkının üzerine kimyasal silahları boşaltan Esed ile birlik olursanız size kimse karışmaz, ama mazlum Suriye halkının yanında yer alır ve sınırlarınızı o zulümden kaçanlara açarsanız işte o zaman istihbarat örgütlerinin hoşuna gitmez ve başınıza belalar açmak isteyenler ortaya çıkar.

Eski tek şerit yollarda, eski raylar üzerinde kömürlü çuf-çuf diye yol alan kara trenlerle yolculuk ederseniz kimse sizden rahatsız olmaz. Ama yüksek hızlı trenleri, bölünmüş yolları hizmete sokarsanız birilerinin ayağına basmış olur ve ülkenize musallat olurlar.

Eski hamam eski tas diye size biçilen role razı olur, hasta adam olmaya devam ederseniz problem yoktur. Ama yüzyılın rüyasını gerçekleştirmek için rüyadan uyanır ve yüzyılın projesi Marmaray'ı hayata geçirir, uluslararası güç odaklarına danışmadan üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, Kanal İstanbul’u yapmaya başlarsanız işte o zaman düşmanlarınızın sayısı artmaya başlar.

Eskiden olduğu gibi bir kısım medya patronlarından emir alır, pijamalı medya patronunun ayağına giderseniz sorun yok. Ama milletten başka hiçbir güç tanımaz ve dik ve omurgalı durur ve gerektiğinde masaya yumruğunuzu vurursanız bu birilerinin hoşuna gitmeyecek ve başınıza çorap örmeye kalkacaklardır.

Bu ülkede cumhurbaşkanının bir takım güç odaklarının gizli kapılar ardında aldığı kararlarla oldu-bittiyse getirerek seçilmesine razı olur, 367 garabetine sessiz kalırsanız sorun yok. Ama siz anayasayı halkın oyu ile değiştirir ve halkın oyları ile cumhurbaşkanının seçmeye kalkarsanız bu birtakım güç odaklarının hoşuna gitmeyecektir. Ki bundan sonra halkın kültür ve manevi değerlerine saygısı olmayan, Anadolu insanının özelliklerini taşımayan hiç kimse o makama seçilemeyecektir. Bunu bilen bir takım azınlığın, milletin takdiri hoşuna gitmeyecektir.

Merkez Bankası’nın ve bankaların kasasının birileri tarafından boşaltılmasına ses çıkarmazsanız sorun yok. Ama devletin bankalarını zarar etmekten kurtarır ve halka hizmet için yarışır konuma getirir ve kar üstüne kar etmeye başlarsanız, Merkez Bankası’nın kasasını 27 milyar dolardan 136 milyar dolara çıkarırsanız bir takım faiz ve sermaye lobisinin hiç hoşuna gitmezsiniz.

Evinizde oturur, pasaportumuzu göstermekten çekinirseniz, ihracat diye bir derdiniz olmazsa sorun yok. Ama her yurtdışı gezinizde yanınıza yüzlerce işadamını alır, ülke ülke dolaşır ve ayyıldızlı pasaportumuzu gururla göstermeye çalışırsanız işte o zaman sizden hoşnut olmayanlar olacaktır.


Kendi ülkenizdeki depreme müdahale edemez, hep başkalarına el açar ve yadım talep ederseniz size kimse karışmaz. Ama Somali’deki aç bi-ilaç insanlara, Arakan’daki mazlumlara, Filistin’deki yaralı çocuklara el uzatır ve alan değil veren el olursanız bu kendini dünyanın patronu görenlerin hoşuna gitmeyecektir.

Anadolu coğrafyasında terör örgütlerinin cirit atmasına ses çıkarmaz, her gün ülkenin bir bölgesinden şehit cenazelerinin gelmesine sadece gözyaşı döker ve çözüm için çalışmazsanız sorun yok. Ama ülkede akan kan ve gözyaşına dur der, herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı yapmak için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni hayata geçirirseniz terörden, uyuşturucu ve insan ticaretinden beslenenler rahatsız olacaktır.

Her kim ne yaparsa yapsın, bu millet oyunu bozacak ve ülkesi üzerinde süfli emelleri olanlara ilk seçimlerde gerekli dersi verecektir. Bu fırtına ve toz bulutu dağılacak ve ülkemiz bölgesinde söz sahibi olacak, yoluna durmadan devam edecektir. Gerçek kaptan fırtınalı havada belli olur. Usta kapan Recep Tayyip Erdoğan ülkesini sakin limanlara ve bahara kavuşturacaktır. Her zamanki gibi milletin dediği olacaktır.
 
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×