Sosyal medya kullanımı, bilgi paylaşımı ve haberleşmenin yanı sıra insan ilişkilerinde de önemli bir yer tutuyor. Yüz yüze iletişimde insanlar muhatabına karşı daha hassas davranırken, sosyal medyada bu hassasiyet korunamıyor. Yazı dilinin duyguları yansıtmada yeterli olmaması, insanların birbirini daha çok kırmasına sebep oluyor. Son günlerde yaşanan siyasi gerilim ve söylemler, birçok kişinin sosyal medyada arkadaş ve akrabalarıyla ilişkisini koparmasına neden oldu. Bir tarafta ilişkiler kolayca kesilirken diğer tarafta eşini dostunu kaybetmemek için sosyal medya hesapları kapatılıyor. PR ajansında danışmanlık yapan Özlem E., yaşadığı sıkıntıyı şöyle anlatıyor: “30 Mart seçimlerinden sonra sosyal medya üzerinden ‘Halk kararını verdi, siz kaybettiniz’ baskısı arttı. Aynı kaseden çorba içtiğim dostlarım ‘kaybettiniz işte’ diyerek farkında olmadan kutuplaşma siyasetine su taşıyor. Siyasi yarış uğruna dostluklar bitti, aile içinde tartışmalar ve parçalanmalar yaşandı. Birçok arkadaşım, babasıyla konuşmuyor bile. Sırf kavgadan, tartışmadan uzak durmak için sosyal ağlara kısa bir süre ‘mola’ dedim. Yoksa daha fazla kalp kırılacak bu yüzden.”
Sosyal medyanın çok derin analizli düşünmeye müsaade etmediğini kaydeden Uzman Psikolojik Danışman Mehmet Akif Aydın, bir düşünceyi 140 karakterle ifade etmenin birçok sınırlama oluşturduğunu ifade ediyor. Kısacık bir yazıdan yola çıkılarak yapılan genellemelerin ise en büyük iletişim hatalarından biri olduğunu vurguluyor.
Facebook, Twitter derken sosyal medya günlük hayatın vazgeçilmezi haline geldi. Öyle ki, Türkiye’de Facebook kullanıcı sayısı 32 milyonu aşmış durumda. Facebook’u 6 milyon kullanıcısı ile Twitter takip ediyor. Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarda beğenilmeyen yorumlar, karşıt fikirler ve bu fikirlerin sahibi olan arkadaş ve akrabalar, sosyal medyadan kolayca siliniyor. Sosyal medyada sadece kendi görüşünü ortaya koyma ve aşırı değer verme gibi bir anlayışın hakim olduğunu söyleyen Aydın, kişinin bu düşüncesini karşı tarafa kabul ettiremediği zaman kırılmalara sebep olduğunu belirtiyor. Bu davranışın olgunluk olmadığını vurgulayan uzman, kırılmaların saldırı ya da küsme şeklinde kendini gösterdiğini dile getiriyor. Yüksek lisans öğrencisi Nihal Bayrak da sosyal medya ağlarında paylaştığı haberlerin ya da bilgilerin altına yorum yazan arkadaşlarının artık eleştirilerin boyutunu aştığından yakınıyor. Bayrak, seçim sonrasında da üsluplar bozulunca birçoğunu üzülerek listesinden çıkartmak durumunda kaldığını belirtiyor. Değer verilen şeylerin bundan bir beş yıl sonra bakıldığında kişiye komik geleceğini ifade eden Aydın, “Fakat şu an bize ait düşünceleri, gerçek bir zafer gibi algılıyoruz ama aslında ileride çok yanılsamalar olacak. Değer verdiğimiz şeyler zaman içinde değişebilir. Herkes bu gerçeğin farkında olmalı. Dolayısıyla her an yanılma payım olabilir gibi olgunca bir düşünceyi kendi içimizde barındırarak, karşı tarafla ilgili muamelelerimizi ona göre ayarlamamız gerekir. Temkinli olmak, insanı her zaman daha canlı, daha diri ve güvende tutar.” diyor.
10 Nisan 2014 Perşembe 16:43
Kardeşliği sosyal medyada feda etmeyin
Günlük hayatın vazgeçilmezi haline gelen sosyal medya, son günlerde yaşanan siyasî gerilimle birlikte arkadaş ve akrabalar arasında kırgınlıkların artmasına yol açtı. Yazılanların konuşma gibi duyguları yansıtmadığını belirten uzmanlar, sanal âlemde sevdiklerimize karşı daha temkinli olmayı öneriyor.